3- RESİM (VE HEYKEL)
Figüratif sanatlara - resim ve ikincil önemde de olsa heykel - gelince, biz öncelikle sanatçılara kimlerin ne tip siparişler verdiğini genel olarak değerlendireceğiz.
Avrupa ölçütlerine göre,
ilk başta hemen neredeyse tamamen dini olan resim sanatının İtalya'da erken
ortaya çıkması, İtalyan kentlerinin erken gelişimi nedeniyledir. İtalya geniş
bir orta sınıf geliştiren ilk ülke olduğu için duvar resimlerinin büyük ölçüde
ilk ortaya çıktığı yer İtalya’dır. 14. yüzyıl boyunca temel Floransa resim
yapıtlarında kural olarak kiliseleri süslemek amaçlanmıştı. Eski mozaik süsleme
(1) yerini görece daha ucuz ve daha "özel" fresklere bırakmıştı.
Yüzyıl ilerledikçe sunak resimleri, ayrı şapellerin ana süslemesi olarak giderek
artan bir önem kazandı. Bu resimleri genellikle aileleri bu şapelleri
sahiplenen çok zengin yurttaşlar ısmarlıyordu. Diğer resimleri kilisenin ait
olduğu dini Mezhepler sipariş veriyordu. Onlar genellikle ana sunağın
resimlenmesini ısmarlıyordu. İtalya boyunca sanat yapıtları herşeyden çok kent
orta sınıfı tipik ibadethaneleri olan büyük dilenci kiliselerinde yavaşça çoğalıyordu. Floransa'da Fransisken
S. Croce özellikle 14. yüzyılın
başında, Fransisken Mezhebi orta sınıfın ve yeni burjuva dünya görüşünün
devrimci yükselişi ile doğrudan en ilişkili olduğu için buna örnektir. Dominiken
kilisesi S. Maria Novella ancak
yüzyılın sonraki dönemlerinde, güçlenmiş orta sınıfın dünya görüşü daha tutucu
duruma geldikten sonra eşit önem kazanmaya başladı. Bu yüzyılda freskler ve
sunak resimleri kiliseler kadar kent saraylarında
da bulunmaktaydı. Özel saraylardaki ev içi sunak resimleri ve taşınır sunak
resimleri, yüzyılın ilk çeyreği ve yüzyıl ortasından sonra sayıca giderek arttı
(2). Dine karşı daha özel ve kişisel yaklaşımın gelişmesi, feodal toplumun
Romanesk kiliselerinin, zengin ailelere ait çok sayıda aile şapelleriyle Gotik
kiliselere dönüşümü ile kendini göstermişti. Bu durum, evde dini törenler için
yaptırılan özel ev içi sunak resimleri ile bir adım daha ilerledi. Yine de bu
resimlerin niteliği her zaman çok yüksek değildi (3). Kural olarak, zengin
kentlilerin sipariş verdiği en seçkin sanat yapıtları kiliselerde halka
sergileniyordu. Böylelikle "demokratik"
dünya görüşü bu yolla karşılandı ve onunla, aile saygınlığı ve benzer biçimde
aile şirket güveni gözle görünür anlatım kazandı. Kent yönetimi doğal olarak,
kamu binaları için de kimi seküler temaları içeren fresk siparişleri verdi.
Ancak bu siparişler çok seyrek olarak doğrudan verilmişti. Kural olarak kent
yönetim örgütleri, loncalar, çoğunlukla da büyük olanları, yönetici olarak
görev yaptılar ve bu büyük planları kamusal ödeneklerle yürüttüler. Buna ek
olarak yine loncalar, özellikle geniş finansal kaynaklarıyla büyük olanlar, kendi
toplantı salonları, şapelleri ve küçük tapınakları için genellikle sunak
resimleri olmak üzere kendileri adına sanat yapıtları ısmarladılar. Kardeşlik
dernekleri de sıklıkla resimli afişler (gonfaloni) ısmarlayarak aynısını yaptılar (4). Temelde büyük ayin kitapları, özellikle
kilise ve manastırların koro kitapları ve daha düşük oranda orta sınıfın zengin
üyelerinin el yazması kitapları için minyatürler resimlendi. Ancak bunlar
genellikle kalemle yapılan ucuz çizimlerdi. Kimi zaman halktan kişilerin
sipariş ettiği bu minyatürlerin temaları sekülerdi. Yüzyıl sonunda varlıklı
kentlilerin evlerini süsleyen freskler için de bu geçerlidir. Yontu veya rölyef
biçiminde olsun, heykel sanatının kullanımı neredeyse tamamen, kamusal binalar
veya kilise aile şapellerinde mezar süslemesine sınırlıydı (5).
Tüm bu sanat yapıtlarının tarzlarını daha sonra ayrıntılı olarak
tartışacağız. Ancak burada farklı tipte siparişleri incelerken, değişmez
olmayan ama çok sık görülen ve birçok özel durumda doğrulanacak önemli bir
özelliği vurgulamalıyız. Bütünsel olarak, gönderme yapılmış sipariş tiplerinin
çoğunluğu üst orta sınıfın beğeni ve dünya görüşüne göre belirlendi. Bu, kişisel
olabileceği gibi kent adına hareket eden büyük bir loncaya verilen bir sipariş,
büyük bir loncanın veya bir kardeşlik derneğinin kendi adına verdiği bir
sipariş olabilirdi. Bu üst burjuva beğeni ve dünya görüşü, farklı siparişlerde,
siparişin verildiği dönemdeki koşullara göre farklı anlatım buldu. Üst orta
sınıf dünya görüşü, sipariş kendi sınıfının bakış açısına göre ilerici bir
tekil patron verilmişse en saf biçimiyle kendini gösterebilirdi. Siparişleri
kent yönetimi loncalara, yani o loncanın önde gelen üyelerinden oluşan küçük ve
seçilmiş bir komitenin belirleyici rol oynadığı büyük bir loncaya devretmişse,
bir ölçüde aynı durum geçerlidir. Komite ne kadar büyük olursa çok sayıda
tutucu üyenin etkide bulunma olasılığı o kadar artardı. Üst burjuvazinin
gelişmiş beğenisine en az uyan siparişler kardeşlik derneklerinindi. En
zenginleri için bile bu geçerliydi. Bu yardımsever dini örgütlerin üyeleri
arasında beğenisi tutucu ve gerici olanlar çoğunluktaydı. En yoksul kardeşlik
dernekleri ve küçük loncalar doğal olarak yalnızca önemsiz, zanaatkar benzeri
sanatçıların yapıtlarını sipariş verebiliyorlardı.
NOTLAR:
1- Floransa'da üretilmiş
olan en son büyük mozaik - St. Miniato koro yerindeki, Bakire Meryem ve St.
Miniato arasında İsa'yı betimleyen (1297) - dilenci Mezhepler'e değil
aristokratik Benediktenler'e ait, kent duvarları dışında bulunan, tutucu
Calimala'nın yönetimindeki bir kiliseye yerleştirilmişti.
2- Bu ev içi sunak
resimleri bir önceki yüzyılın sonunda seyrek olarak görülmeye başlamıştı.
3- Dominiken Giovanni Dominici pedagojik kurallarla
ilgili bir kitabında (Regola
del Governo di Curafamiliare, 1400), sürgündeki Antonio degli Alberti’nin pişmanlık gösteren karısına yönelik, çocukların gözetilmesi için eve birkaç küçük sunak resminin yerleştirilmesi ve her bayram gününde tam olarak kiliselerde yapıldığı gibi evin süslenmesi gerektiğini yazmıştı. Buna göre kimi zaman zenginlerin evinde bile değerli resimlerden çok, onlardan daha az önemli, adak için yapılmış resimlerin özel kullanımda olması olasıdır. Dahası, Dominici çocukların kiliselerde altın ve değerli taşlarla süslü parlak resimlere alıştırılmaması, eski is karası olanların yeğlenmesini önerdi. Bu görüş, ikinci tipin ibadete daha uygun olduğunu düşünen tutucu çevrelerde yaygındı.
del Governo di Curafamiliare, 1400), sürgündeki Antonio degli Alberti’nin pişmanlık gösteren karısına yönelik, çocukların gözetilmesi için eve birkaç küçük sunak resminin yerleştirilmesi ve her bayram gününde tam olarak kiliselerde yapıldığı gibi evin süslenmesi gerektiğini yazmıştı. Buna göre kimi zaman zenginlerin evinde bile değerli resimlerden çok, onlardan daha az önemli, adak için yapılmış resimlerin özel kullanımda olması olasıdır. Dahası, Dominici çocukların kiliselerde altın ve değerli taşlarla süslü parlak resimlere alıştırılmaması, eski is karası olanların yeğlenmesini önerdi. Bu görüş, ikinci tipin ibadete daha uygun olduğunu düşünen tutucu çevrelerde yaygındı.
4- Çok sayıda sokak
flaması asılması için temel dürtüyü sağlayan St. Peter Martyr’in vaazlarıymış
gibi görünüyor. Bunlar özellikle 1348 veba salgını sonunda sıklaştı.
5- 14, yüzyılda zengin
burjuvalarınkiler gibi aristokratların mezarları da genellikle sadeydi. Sözü
edilen kiliselerin yapımı için büyük miktarda para ödeyen en zengin
yurttaşlardan yalnızca birkaçı (örneğin Bardi, Baroncelli and Acciaiuoli) ve kilise ileri gelenlerinden çok
azının etkileyici mezarları vardı. Ancak onlar bile genellikle alçakgönüllüydü,
gerçekten çok görkemli değildi. Egemen ruh, ün için temel gereksinim olan geçmişten kalan görkem ve gösterişi kabul
etmemek yönündeydi. Yüzyılın sonuna doğru, kent yönetimi büyük ölçekli kimi
mezarlar yapılmasını tasarladı ancak bu planlar gerçekleştirilmedi. Buna göre
1394’te Signoria, o dönemde henüz yaşıyor olan, Floransa için birçok başarılı
askeri harekatta savaşmış, 1382’de üst orta sınıfın küçük loncalara karşı zafer
kazanmasını sağlamış İngiliz condottiere, Sir
John Hawkwood’a gösterişli bir mezar için oylama yaptı. 1396’da en önemli
Floransalı yazarlar, özellikle Dante ve Petrarch ve aynı zamanda üst burjuva
düşünce dünyası açısından çok önemli olan büyük hukukçu Accursio onuruna katedralde görkemli mezarlar yapılması
için bir plan hazırlandı. Önde gelen kişiler genellikle, anılarını gelecek
kuşaklara yalnızca “Boti” olarak adlandırılan, doğala olabildiğince sadık kalınmış
biçimde balmumu ile kopyalanmış, Bakire Meryem’e adanmış resimler, Servite Mezhebinin, SS. Annunziata kilisesinde (daha önce Orsanmichele’de) sergilenen doğal ölçekte görsellerle
bırakabiliyorlardı. Bu yapıtlar ile cadılık ve büyü görselleri arasındaki bağ
için bkz. J.
Schlosser, "Geschichte der Portratbilderei in Wachs" (Jahrb. der Kunsthist. Summing,
Viyana, XXIX, 1911).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder